Ortaçağ Felsefesi Notları – I
Felsefe, öyle denilebilir ki, insanın en büyük ve en eski başarısıdır. Bundan dolayı onun tarihi de başka herhangi bir bilgi veya bilimin tarihinden daha eski, dahageniş ve daha kapsamlıdır. Felsefenin tarihini çeşitli pedagojik ve yöntembilgiselzorunluluklar yüzünden belli dönemlere ayırmak bir gelenek haline gelmiştir.Bu bakımdan, bu geleneği takip etmek, felsefenin tarihini anlamak bakımındanuyulması gereken bir kural olmuştur. Bununla birlikte böyle bir bölümlendirmeninfelsefenin tarihi demek olan soru ve sorunların da bölümlenmesi anlamınagelmediğini ayrıca belirtmek gerekir. Zira tarihsel bölümlendirme, meselelerinbıçakla kesilir gibi sona ermesi demek değildir. Meseleler devam etse de dönemleribelli tarih aralıkları içinde anlamaya çalışmak neredeyse bir “olmazsa olmazkoşul” (conditio sine qua non) olmuştur. Felsefe, tarihi içinde kendi problem sürekliliğine(philosophia perennis) her zaman sahip çıkmıştır. Bu bakımdan, sözgelimi, Renaissance (Rönesans okunur) döneminin tarihsel aralığında kalmasınakarşın Suarez bir ortaçağ filozofudur. İnsan olmanın görevini yerine getirmek için kalkıyorum. Öyleyse bunu yapmak için doğduğum ve bu dünyaya bunu gerçekleştirmek için getirildiğim şeyi yapmaya gideceksem bundan neden rahatsız olayım ki? Yatağıma uzanıp battaniyemin altında sıcacık kalmak için mi var edildim ki?”-Marcus Aurelius Ortaçağ felsefesi hakkında dile getirebileceğimiz bir başka durum, bu döneminiçinde ele alınan Latince yazan isimlerin…
Daha Fazla